Demokrat Başkan Yardımcısı Kamala Harris, Cumhuriyetçi Donald Trump karşısında %45'e %42 ile 3 puanlık küçük bir farkla önde yer alırken, ikili 5 Kasım'daki ABD başkanlık seçimlerini kazanmak için sıkı bir yarış içinde kalmaya devam ediyor. Yeni Reuters/Ipsos anketi, bir hafta önceki ankete kıyasla farkın sabit kaldığını ancak özellikle Demokrat seçmenlerin, Demokrat Joe Biden'ın Trump'ı yendiği 2020 başkanlık seçimlerinden daha heyecanlı olabileceğine dair işaretler verdi.
Üç gün süren ankete katılan kayıtlı seçmenlerin %78'i - Demokratların %86'sı ve Cumhuriyetçilerin %81'i dahil - başkanlık seçimlerinde oy kullanacaklarından "tamamen emin" olduklarını belirtti. Kesinlikle oy kullanacağını söyleyenlerin oranı, 23-27 Ekim 2020 tarihlerinde yapılan Reuters/Ipsos anketindeki %74'lük orandan arttı; o dönemde Demokratların %74'ü ve Cumhuriyetçilerin %79'u oy kullanacaklarından emin olduklarını belirtmişti.
Anketin yaklaşık 4 puanlık bir hata payı vardı.
Harris, Biden'ın Haziran ayında Trump ile yaptığı tartışmada kötü bir performans sergileyerek yeniden adaylık kampanyasını sonlandırmasının ardından Temmuz ayında yarışa katıldı. O dönemde Trump, Biden yönetimi altında yıllarca süren yüksek enflasyonun son aylarda hafiflemesine rağmen, ekonomi konusunda güçlü görülmesi nedeniyle öncü olarak kabul ediliyordu.
Son zamanlarda Harris, sağlık politikası ve siyasi aşırılıklarla mücadele konusunda daha iyi bir aday olarak görülmesi sayesinde seçmenlerden destek topluyor gibi görünse de, seçmenler ABD ekonomisini seçimdeki en önemli konu olarak değerlendirdi ve Trump'ı daha iyi bir ekonomik yönetici olarak nitelendirdi.
Harris, seçmenlerin siyasi aşırılıklar ve demokrasiye yönelik tehditleri ele almak konusunda daha iyi birini seçmeleri istendiğinde Trump'a karşı 5 puan (Harris %43, Trump %38) öndeydi. Sağlık politikası konusunda ise Harris, Trump'a karşı 14 puanlık bir avantaj sağladı. Her iki konuda da Harris'in Trump'a karşı üstünlüğü, 20-23 Eylül tarihlerinde yapılan Reuters/Ipsos anketine kıyasla büyük ölçüde değişmedi.
Trump, "ekonomi, işsizlik ve istihdam" konularında daha iyi aday sorulduğunda Harris'e karşı %45'e %40 ile öndeydi. Bu kategori, anket katılımcılarının %26'sı tarafından ülkenin karşı karşıya olduğu en büyük sorun olarak belirtilirken, %23'ü siyasi aşırılıkları, %3'ü ise sağlık hizmetlerini en büyük sorun olarak gördü.
Trump'ın ekonomi konusundaki 5 puanlık üstünlüğü, 20-23 Eylül anketindeki 2 puanlık avantaja kıyasla arttı.
Ulusal anketler, seçmenlerin görüşleri hakkında önemli sinyaller verirken, seçim sonuçlarını eyalet bazında belirleyen Seçiciler Kurulu'nun sonuçlarıdır ve yedi kritik eyaletin bu süreçte belirleyici olması muhtemeldir. Anketler, Harris ve Trump'ın bu kritik eyaletlerde başa baş gittiğini ve birçok sonucun hata payları dahilinde olduğunu göstermiştir.
Yakın geçen bu yarış göz önünde bulundurulduğunda, adayların destekçilerinin oy kullanmalarını sağlama çabaları, kazananı belirlemede kilit rol oynayacak gibi görünüyor. ABD Nüfus Bürosu ve Pew Araştırma Merkezi'nin tahminlerine göre, 2020 Kasım seçimlerinde ABD'li yetişkinlerin yalnızca üçte ikisi oy kullanmıştı ve bu, bir asırdan uzun bir süredir en yüksek katılım oranıydı.
Seçmenler oy kullanmaya nispeten istekli görünse de, seçmenlerin çoğunluğu tarafından hiçbir aday beğenilmiyor. Anket sonuçlarına göre, seçmenlerin yalnızca %46'sı Harris hakkında olumlu bir görüş belirtirken, Trump için bu oran %42 olarak kaydedildi.
Son Reuters/Ipsos anketi, ABD genelinde 938 yetişkin ile çevrim içi olarak gerçekleştirildi ve bu kişiler arasında 807 kayıtlı seçmen yer aldı. Bu seçmenlerin 769'u seçim günü oy kullanma ihtimali en yüksek olanlar olarak değerlendirildi. Bu yüksek katılım potansiyeline sahip seçmenler arasında, Harris Trump'a karşı %47'ye %44 ile 3 puan öndeydi.